Hayal kırıklığı ile geçen bir sezonun ardından yeni sezona takımın içinde bir isimle Josep Guardiola ile başlamayı tercih etti Barcelona. Ronaldinho , Deco başda olmak üzere Edmilson , Oleguer , Thuram , Zambrotta ile yollaranı ayırdı yerlerine Arsenal'den Alexander Hleb , Sevilla'dan Daniel Alves ve Keita , Martín Cáceres , Barcelona alt yapısında yetişen Gerard Piqué takıma dahil oldu.
Neler değişti bu transferler ile , eskiye nazaran daha hızlı ve genç dinamik bir defans hattı oldu Barcelona'nın. Birde Guardiola'nın etkisi var tabi. Sezonun ilk maçında kaybetmelerine rağmen o tek yenilgisi oldu Barcelona'nın.
Bu sezon durdurulması güç bir takım haline geldiler orta sahada Xavi , Toure , Iniesta ilerde Messi , Eto'o , Henry ile tam bir 4-3-3 takımı oldular. Maç boyunca topu ayakta tutan , pas yapan ve rakip savunmayı dağatan bir Barcelona oldu. Real Madrid'in sezona kötü başlamasıda Barcelona'nın ekmeğine yağ sürdü diyebiliriz. Real Madrid toparlandı tabi daha sonra Barcelona 4-0 lık 6-0 galibiyetler alırken aldığı puanda 3 dü. Şampiyonlar ligi , kupa maçı lig derken Barcelona açtığı puan farkını 6 ya kadar indirdi El Classico'ya 3 puan farkla gitmesi ve orda kaybetmesi kabus olur heralde Barcelona için.
Guardiola genç yaşının ve kişiliğinin etkisiyle takımda rezivyon yapmakdan çekinmedi gerçi tek çaresi oydu yoksa bütün bu harika sezonun elinden kayıp gitmesi sadece izlerdi. Yine bir şampiyonlar ligi maçından sonra Getafe ile karşı karşıya geldi ve maçı 1-0 kazandı. Skora bakınca o 4-0 lık 6-0 lık skorların yanında biraz sönük görünsede 1-0 da 3 puan 6-0 da 3 puan şuan için Guardiola için tek önemli olan şey o 3 puanı almak.
1-0 lık Getafe galibiyetinde golün adı 19'dakikada Lionel Messi.
Her geçen hafta Barcelona'nın lehine ilerliyor Real Madrid kazanıyor ama Barcelona'da kazandığı sürece bişey değişmiyor El Classico'da kazansalar bile ki kolay olmıycak fark 3 puan oluyor. Madrid için her hafta işler biraz daha zorlaşıyor. Kazanmalarına rağmen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder